Bu konuda ilk akla gelenler şunlardır: Vücudun duruşu, yay tutuş, keman tutuş, sol elin keman sapında-parmakların tuşe üzerinde duruşu, yayın tel üzerinde duruşu, nota sehpası önünde duruş.
Keman, genellikle ayakta ya da oturarak çalınır. İster ayakta, isterse oturarak çalınsın, beden; doğal, dengeli ve rahat olmalıdır. Böyle bir bedensel duruş, ona dayalı diğer duruşlarda yay ve keman tutuşlara elverişli bir temel oluşturur.
Pek çok kemancı görünüm olarak kasılmış gibi bir etki uyandırabilir. Bu kasılma durumunun verdiği dengesizlik zaman zaman çok büyük boyutlara ulaşır ve kola yapılan hafif bir dokunuş bile tüm vücudun dengesini bozmaya neden olur. Dengenin anahtarı harekettir. Her alanda denge, hareketin içinde gizlidir. Oturarak çalma pozisyonunda, ayaklar yanlara doğru açılır. Eğer ayaklar birbirine çok yakın olursa vücut kaskatı kesilir. Fazla aralıklı bir yerleşim de hareketi sınırlar. Ayakta duruş biçiminde ayaklar, bir ayak boyu aralık ile hafifçe dışa dönük durmalıdır. Bedenin ağırlığı iki ayak üzerine eşit dağılmalı ve beden doğal bir diklikte olmalıdır. Bu bilgiler ışığında her çalıcı en rahat pozisyonu kendi denemeleriyle bulabilir.
Doğru bir keman tutuşta omuz kaldırılmaz, kasılmaz; boyun kasları fazla gerilmez, sertleşmez. Öğrenci kemanı tutarken başını sağa-sola oynatmamalı, başına göre ayarlamalıdır. Bunun için kemanın altına konan omuzluk ya da yastık, öğrencinin boyun yapısına çok uygun olmalıdır. Bunlar rahat tutuş ve duruş ile ilgili yapılması gerekenlerden sadece bazılarıdır. Bunların uygulamalı olarak bir öğretmen gözetiminde yapılması çok gereklidir. Kendi kendine keman öğrenmek bu yüzden pek mümkün değildir. Çünkü çalgıyı çalma esnasında öğrenci kendi yanlışlarını pek fark edemez. Yanlış bir duruş ve tutuş da vücudu yorar, bazı kasılmalara ve rahatsızlıklara sebebiyet verir.